BPH: PROSTATIN İYİ HUYLU(SELİM) BÜYÜMESİ (BENİGN PROSTAT HİPERTROFİSİ)

PROSTAT NEDİR?

Her erkekte bulunan idrar torbasının ağzında, penisin kökünde içinden idrar borusunun geçtiği ve meni kanallarının açıldığı ceviz büyüklüğünde(18-20gr) bir salgı bezidir.Mesanenin altında ve rektumun önünde yer alır, bu yüzden muayenesi makattan parmakla yapılır. Kırkbeş, elli yaşlarından itibaren büyüyerek içindeki idrar borusunu sıkıştırır. Prostat hastalıkları genellikte iltihapları, iyi huylu büyüme ve kanserleri olarak 3 grupta incelenir.


PROSTAT BÜYÜMESİ NEDİR?

Prostat bezindeki değişiklikler 45 yaş civarında başlamakta ve 50 yaşta büyüme şeklinde kendisini göstermektedir. Bu büyüme yaşamın sonuna kadar değişen hızlarda devam etmektedir.

Prostat büyümesi çoğu zaman selimbir olay olarak gerçekleşmekte bu nedenle selim(iyi huylu) prostat büyümesi veya tıbbi deyimiyle benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak adlandırılmaktadır. Prostat büyümelerinin bir kısmı ise habis büyüme şeklindedir ve prostat kanseri olarak tanımlanır. Selim prostat büyümesi ve prostat kanseri bir arada bulunabilen ancak birbirinden kaynaklanmayan iki ayrı hastalıktır.

BPH yaş artışına paralel olarak giden adeta yaşlanmanın bir parçası olan bir gelişmedir. Bu nedenle görülme sıklığı yaşla birlikte artar. Ellili yaşların başında erkeklerin yaklaşık yarısında varken seksen yaş üzerindeki erkeklerde görülme sıklığı %90’a ulaşmaktadır.


BPH BELİRTİLERİ NELERDİR?

Prostat büyüdükçe idrar yolunu sıkıştırır ve idrar yapmayı engeller ve mesaneyi irrite ederek aşağıdaki şikayetleri yapar.

-İdrara başlarken bekleme

-Kesik kesik veya çatallı idrar

-Zayıf idrar akımı

-İdrar yaparken ıkınma ve zorlanma

-Sık sık idrar yaparken durma ve yeniden işeme çabaları

-İdrar torbasının tam boşaltılamaması ve artık idrar hissi

-Sık sık idrara gitme

-Ani idrar yapma hissi

-İdrar kaçırma

-İdrar sonu damlama

-Gece birkaç defa uyanıp idrara çıkma

-İdrarda yanma ve kanama

-İdrar yapamama ,tam tıkanma ve sonda takılması

-Böbrekleri şişirme ve üre yükselmesi

BPH NEDEN OLUR?

Nedeni tam olarak bilinmemektedir ama 2 önemli etken vardır.

-Yaşlanma

-Yaş ilerledikçe erkek hormonlarının kanda azalması(Testesteron,DHT)ve kadınlık hormonlarının artmasının(Östrojen) rolü olduğu düşünülmektedir.

BPH RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

-Yaş

-Aile hikayesi

-Şişmanlık

-Ereksiyon bozukluğu

-Fiziksel aktivite eksikliği

BPH ÖNLENEBİLİRMİ?

Malesef önleyecek bir yöntem yoktur.Aşırı yağ dokusu ve hareketsizlik hormonları ve hücre büyümesini etkilerler bu nedenle sağlıklı diyet(meyva ve sebze ağırlıklı),spor ve düzenli yürüyüşlerin faydası olabilir.


TEŞHİS:

Prostat semptom skoru (İPSS):Çeşitli sorular ile yakınmanın şiddetini ve yaşam kalitesi bozma derecesini gösterir.BPH’yı hafif,orta ve ağır olarak tanımlamayı sağlar.

Rektal Prostat Muayenesi:Makattan parmakla yapılır ,büyüklüğü ve kanser sertliği olup olmadığına bakılır.

Üriner Ultrasonografi:Böbrek,mesane ve prostatın görüntülenmesidir.

PSA(Prostat Spesifik Antigen):Prostat kanseri olasılığını gösteren kan testi

Üroflovmetre(İdrar akım testi):İdrar akım hızını ve şeklini gösterir.

PVR:İşeme sonrası kalan idrar miktarı ölçümü

İdrar tahlili

Kanda üre, kreatin

Sistoskopi :Az bir grup hastada gerekebilir. İdrar yolu ,prostat ve mesanenin  endoskop ile gözle görülmesidir.,

İyi Huylu(selim) Prostat Büyümesi Prostat Kanserine Yol Açar mı?

Selim prostat büyümesi ve prostat kanseri bir arada bulunabilen ancak birbirinden kaynaklanmayan iki ayrı hastalıktır. İki hastalığın birlikte bulunma nedeni aynı yaş gruplarında ortaya çıkmalarıdır. Prostat kanseri erken evrelerde çoğunlukla belirti vermez. Selim prostat büyümesi için yapılan tıbbi tedaviler ve ameliyatların da kanseri önleme gibi bir özelliği yoktur. Bu nedenle, yılda bir kez fizik muayene ve PSA testi yaptırmak erken tanı için gereklidir.


TEDAVİ SEÇENEKLERİ NELERDİR
?

BPH tedavisinde temel belirleyici, yakınmaların şiddetinin hafif ,orta ve ağır derecede olmasına,hastanın yaşı , genel sağlık durumu ve prostatın büyüklüğüne göre yapılır. Sizin için hangi tedavi yönteminin en uygun olduğuna doktorunuzla birlikte karar verebilirsiniz.

Aşağıda BPH tedavisinde uygulanan belli başlı tedaviler hakkında bilgi verilecektir


Gözleyerek Beklemek:
Hafif derecede belirtileri olan ve bundan yakınmayan erkeklerde önemli bir seçenektir. Zaman içinde yakınmaların mutlaka artması söz konusu değildir. Bazen hastaların bir kısmında idrar yakınmaları zamanla hafifleyebilir.6 ayda veya yılda bir kontrola gitmek gerekir.


İLAÇ TEDAVİLERİ
:Günümüzde orta şiddette yakınmaları olan hastaların tedavisinde en sık yararlanılan yöntemdir.

İlaçlar tedavi edici değil günü kurtarıcıdır. İlaçlar kesilince aynı şikayetler geri gelir,ayrıca önemli yan etkileri de olabilir.Bir süre sonra ilaçlar etkisiz kalabilir ve operasyon gerekebilir ,yaş ilerledikçede operasyon riski artar,

Tedavi için kullanımda olan birkaç grup ilaç vardır.


Alfa Blokörler:
Bir kısmı aynı zamanda yüksek tansiyon tedavisinde de kullanılan bu ilaçlar prostat ve mesane boynundaki düz kasları gevşeterek idrar akımını rahatlatırlar. Alfa blokör ilaçlar sağladıkları rahatlamaya karşın prostat boyutlarını küçültmezler. Genellikle günde bir kez ağızdan alınarak kullanılırlar ve etkileri çok çabuk başlar. Başağrısı, halsizlik, baş dönmesi ,nefes almakta zorluk,bayılma ve meninin dışarı akmasını önlemek gibi yan etkiler görülebilir. Halen kullanımda, etken maddeleri “alfuzosin, doksazosin, tamsulosin ve terazosin,sildosin” olan beş farklı alfa blokör ilaç vardır: Bu ilaçların tedavi edici güçleri birbirlerine yakındır. Ancak, alfuzosin ve tamsulosinin tansiyon düşürücü etkileri diğerlerine göre daha azdır.Yan tesirlerinin kişide görülmesine göre ilaçlar seçilir,sonuç olarak ilaçlar tedavi edici değil günü kurtarıcıdır. Orta lop büyümesinde ve mesane boynu yüksekliğinde etkileri azdır


5-Alfa Redüktaz İnhibitörleri
Bu grupta önceki gruptan farklı olarak prostatı bir miktar küçülterek etki gösteren, etken madde olarak “finasterid ve dutasterid” içeren ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçların etkileri daha uzun sürede başlamaktadır ve en yüksek etkiyi sağlayabilmek için en az 3-6 ay kullanım gerekir. Prostatı nispeten daha büyük olan veya yaşlı ameliyatı riskli hastalarda kullanılırlar. İlacı kesince eski haline dönerler.Cinsel arzuyu azaltmak ,meniyi azaltmak ve sertleşmeyi bozmak gibi önemli cinsel fonksiyon bozuklukları yaparlar.


Antimuscarinic ilaçlar
:Aşırı aktif mesane şikayetleri (sık idrara gitme,ani idrar hissi ve idrar kaçırma) fazla olanlarda diğer ilaçlar ile birlikte kullanılabilirler.


Kombinasyon tedavileri:
Bu ilaçlar birlikte kullanılarak etkinlikleri arttırılmaya çalışılınır.Ancak yan tesirleride artar.


Bitkisel Kaynaklı İlaçlar
Bir ya da birden çok bitkinin kök, çekirdek veya diğer kısımlarından elde edilen karışımlardır. Tedavi edici güçleri ve etki mekanizmaları açısından bilimsel veriler yetersizdir. Bu gruptan en bilinen örnekler olarak Serenoa repens (Saw Palmetto), Pygeum africanum ve Hypoxis rooperi sayılabilir.İlaçların standart ve üretiminde ,güvenilirliklerinde her zaman sorunlar olacabileceği düşünülmelidir.


GİRİŞİMSEL
TEDAVİLER (MİNİMAL İNVAZİVE TEDAVİLER):

İlaç tedavisi dışında hastalara uygulanan, zorluğu ve başarıları geniş bir dağılım gösteren değişik girişimlerdir.Çoğu anestezi gerekmiyen girişimlerdir, bazen ilaçlarla beraber işe yarayabilirler.

Yakınmaları fazla olmayan veya yüksek ameliyat riski taşıyan düşkün, ileri yaşlı hastalarda tercih edilebilecek yöntemlerdir.


-Prostatik stentler:
Spiral boru şeklinde, idrar kanalını açık tutmak amacıyla prostat kesimine yerleştirilen gereçlerdir. Anestezi gerektirmezler ancak özellikle uzun süreli kullanımda sık sorun çıkarmaları en önemli dezavantajdır.


-Kateterizasyon ya da sonda uygulaması
yine ciddi tıbbi sorunları nedeniyle diğer tedaviler uygulanamayan, kısa yaşam beklentisi olan hastalarda idrar tıkanıklığını gidermenin bir yolu olabilir. Sonda mesanede sürekli kalabilir,enfeksiyon ve taş oluşum riski çok fazladır.


-Aralıklı Kateterizasyon(TAK):
Her gün 6-8 saatte bir aralıklı olarak hasta veya yakını tarafından takılıp çıkartılabilir.Oldukça uygulanması zordur.


-Botox :
Kaslarda gevşeme yaparak etkili olan botilinum toksini (en çok bilinen adı Botox) ürolojide mesane kasının bozukluğu ile giden hastalıklarda başarılı sonuç vermesi üzerine prostat içinede enjeksiyonu da denenmeye başlandı.Etkisi 6-9 ay sonra kaybolmakta ve başarı oranları tartışmalıdır.


-Termal tedaviler:
TUNA,TUMT,HİFU gibi


-Urolift
:Yeni bir tedavi yöntemidir orta lopta etkisizdir ve uzun dönem sonuçları bilinmemektedir.


CERRAHİ YÖNTEMLER:

İlaç tedavileri yetersiz kaldığında veya ilaçlar yan tesirleri nedeniyle kullanılmadığında cerrahi tedaviler gündeme gelecektir.Çok büyük prostatlarda,orta(median lop)büyümelerinde ve mesane boynu yüksekliği veya darlıklarında ilaçlar işe yaramaz veya etkileri çok azdır.

Ayrıca, böbrek işlevlerinde bozulma(üre yükselmesi), tekrarlayıcı idrar yolu enfeksiyonları, hiç işeyememe, idrar kesesinde taş, ciddi ve tekrarlayıcı kanamalar olması durumlarında cerrahi tedavi zorunlu hale gelir.


Açık Ameliyat
: Eski bir yöntem ancak prostat çok büyükse(100 gr üzerinde), beraberinde büyük mesane taşları varsa yapılır .Açık operasyonda karnın alt bölgesinden kesi yapılarak prostat çıkartılır. İdrar sondası çoğunlukla 5-7 günde çekilir ve bu süre içinde hastanede kalınması gerekmektedir. Hastaların % 5 inden azına uygulanmaktadır.


Kapalı Ameliyatlar:
Gerek hastaların doktora daha erken başvurması ve erken dönemde tanı konması ve gerekse endoskopik yöntemlerin çok büyük gelişmeler göstermesi cerrahi tedavilerin büyük çoğunluğunun kapalı girişimler şekline dönmesini sağlamıştır. Kapalı ameliyatlar, idrar yolundan içeriye girilip kamera görüntüsü yoluyla doğrudan gözlem altında özel aletler kullanılarak uygulanan girrişimlerdir.


Kapalı Prostat Ameliyatları:
Standart kapalı prostat ameliyatları Transüretral Prostat İnsizyonu (TUIP) ve Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TURP) olarak bilinmektedir. Ayrıca, transüretral prostat buharlaştırma (TUVP) işlemi de uygulanabilir.


TUIP
, prostat hacmi küçük fakat ciddi idrar tıkanıklığı yakınması olan hastalarda tercih edilmektedir. TUIP’te prostat dokusu kesilerek çıkartılmaz, bunun yerine mesane boynuna ve prostat içine bir veya iki adet küçük çizik yapılarak idrar kanalı genişletilir.


TURP
, BPH tedavisinde en yaygın olarak kullanılan cerrahi yöntemdir. Bütün kapalı ameliyatlarda olduğu gibi idrar kanalından içeriye girilerek büyümüş prostat dokusu küçük parçalar halinde kesilip çıkartılır. Açık ameliyat kesisi olmadığından idrar sondasının çıkarılması ve hastanede kalma süresi birkaç günle sınırlıdır.En klasik ve altın standart yöntemdir.


TUVP
, idrar yolundan içeriye girildikten sonra TURP işleminde olduğu gibi dokuların kesilerek çıkartılması değil elektrik enerjisi kullanılarak buharlaştırılması ile uygulanan yöntemdir. Kanama ve vücutta sıvı birikimi riski azdır. Ancak reoperasyon oranları fazladır.

İdrar yakınmaları, hastaların TURP ile yaklaşık %90’ında, açık ameliyat ile ise %95’inde önemli ölçüde düzelme göstermektedir. Cerrahiden sonra erken ve geç dönemde bazı geçici veya kalıcı sorunlar olabilmektedir.

TURP sonrası erken dönemde su zehirlenmesi,kanama ve enfeksiyon; açık operasyon sonrasında buna ek olarak yara iyileşmesinde sorunlar görülebilir.

Geç dönemde ise ejakülasyon sıvısının (meni) mesane içine geri kaçması, ender olarak idrar kanalında darlık veya çok nadiren penis sertleşmesinde (ereksiyon) zayıflama gözlenebilir.


PlazmakinetikTURP,Bipolar TURP:
21. yüzyılın altın standartı olarak nitelenmektedir.belden aşağı epidural veya spinal anestezi ile uyuşturulup  işeme deliğinden girilerek endoskopik özel aletler ile yapılır.

Plazmakinetigin Üstünlükleri:

-Serum fizyolojik kullanıldığı için ölümcül olan su zehirlenme riski yoktur. Dolayısyla büyük prostatlarda kapalı çıkarılabilinir

-Çıkan parçalar patolojide incelenir kanser varsa tesbiti ve tedavi imkanı olur.

-Kanama riski minimaldir

-Görüntü daha nettir daha rahat çalışma imkanı sağlar.

-Operasyon süresi daha kısadır.

-Düşük enerji kullanır ve enerji yalnızca prostata temas ettiği noktayı etkiler etraf dokuya zarar vermez. Bu nedenle kalp pili kullanan hastalara bile uygulanabilir

-Ereksiyon bozukluğu yapmaz

-Sonda süresi çok kısadır.

-Operasyon sanrası iyileşme daha kısa süre alır.

-Maliyeti daha ucuzdur.

PlazmakinetikTURP ameliyatı artık prostat büyümesinde altın standart operasyon olmuştur.


Lazer Ameliyatları:
Büyümüş prostat dokusunun cerrahi olarak tedavi edilmesinde kullanılan enerjilerden bir tanesi de lazer enerjisidir. Lazer kullanılarak yapılan ameliyatlar kapalı, diğer bir ifade ile endoskopik, prostat ameliyatlarına çok benzer yöntemler ve aletler kullanılarak uygulanmaktadır. Yöntem tanımları kullanılan lazer enerjisi türüne göre farklılık göstermektedir. İki teknik diğerlerine göre daha yaygın olarak kullanılmaktadır.

Holmium lazerle prostat ameliyatları (HoLAP ve HoLEP) ve yeşil ışık (greenlight) olarak bilinen fotoselektif prostat buharlaştırmasıdır (PVP).


HoLAP ve HoLEP
, Holmium lazer enerjisi kullanılarak prostatın buharlaştırılması veya kesilerek dışarı alınması şeklinde uygulanan yöntemlerdir. Daha az kanamaya yol açması, iyileşme süresinin kısa olması ve büyük prostatlara da uygulanabilmesi (HoLEP) avantajlarıdır. Öğrenmesi ve yapılması zordur.


PVP
, yüksek enerjili lazer ile prostatın buharlaştırılması esasına dayanmaktadır. Kanama riskinin azlığı ve kısa hastanede kalış süresi en önemli avantajlarıdır.Ancak pahalı yöntemlerdir,iyileşme dönemlerinde idrarda yanma çok olur.Patolojiye doku yollanmaz ,gizli kanserler anlaşılmaz.Öğrenim süreçleri zor ve yavaştır.Özellikle birkaç yıl içersinde tekrar prostat operasyonu gerekmesi şansları fazladır.Maliyetleri fazladır.Bu nedenlerle artık genellikle kanama riski çok yüksek olan hastalarda uygulanmaktadır.

İlgili Videolar:

https://www.youtube.com/watch?v=VlYEiafbvzE

https://www.youtube.com/watch?v=IdqHXQ3ZQpg

https://www.youtube.com/watch?v=XA3MbuMi-z8

https://www.youtube.com/watch?v=6A_w_rIriJk